e-ticaretgazetesi

Gezegen bilimcilerin düşündüğünün aksine Mars, meteoritlere 5 kat daha fazla hedef oluyor. Yani Kızıl Gezegen'e neredeyse her gün bir meteorit çarpıyor. Ortalamada 8 metre çapında bir kraterin her gün, 30 metre çapındakilerin ise en az ayda bir kez oluştuğu belirtiliyor.

Nature Astronomy isimli hakemli dergide yayınlanan araştırma, NASA'nın görev süresini tamamlayan InSight yüzey aracının topladığı sismik verileri kaynak alıyor. Bu verilere göre nesneler neredeyse düzenli şekilde yüzeye çarpıyor.

Araştırmayı yönetenlerden İsviçre ETH Zürih'ten sismolog Géraldine Zenhäusern, açıklamasında çarpışma oranının, daha önce yörüngeden çekilen fotoğraflarla hesaplanandan beş kat daha fazla olduğunu belirtti.

Zenhäusern açıklamasında şöyle dedi: "Yeni kraterler en iyi düz ve tozlu arazilerde görülebilirken, bu tür araziler Mars yüzeyinin yarısından azını kaplamaktadır. Bununla birlikte, hassas InSight sismometresi, iniş araçlarının menzili içindeki her bir darbeyi duyabildi."

(NASA'ya göre Mars'ta, Arizona'daki 1.2 km çapındaki ünlü Barringer Krateri kadar geniş, çeyrek milyonun üstünde sayıda krater bulunuyor. Ayrıca yaklaşık 5 km çapından büyük en az 43 bin Mars krateri gezegende yer alıyor.)

InSight yüzey aracının hassas sismometresi, Mars'taki sarsıntıları ya da "Mars depremlerini" tespit etmek için tasarlandı. Görev süreci boyunca da 1300'ün üzerinde sarsıntı tespit etti. Ancak bir meteor Mars yüzeyine çarptığında, bunun yarattığı sarsıntı diğerlerinden ayırt edilebiliyor. ETH Zürih'in yaptığı açıklamada, Mars'taki 3 şiddetindeki bir deprem birkaç saniye sürerken, çarpışmadan kaynaklı benzer boyutlu bir sarsıntı ise sadece 0.2 saniye ya da daha kısa sürdüğü belirtiliyor. Ekip bu sarsıntıları detaylı şekilde inceleyerek, 80 kadar Mars depreminin aslında meteor çarpışması kaynaklı olduğunu tespit etti.

Mars, meteor çarpışmaları söz konusu olduğunda Dünya'dan daha savunmasız. Dünya'nın atmosferinin sadece %1'i kadar yoğun olan Mars atmosferi, böylesine uzay kayalarının atmosfere girişte yanıp buharlaşması için yeterli yoğunluğa sahip değil. Dahası Kızıl Gezegen, içinde milyonlarca asteroitin bulunduğu Güneş Sistemi'nin asteroit kuşağına bizden daha yakın.

Çarpışmaların Mars'ı nasıl etkilediğini anlamak, gelecekte düzenlenmesi planlanan insanlı veya robotik keşif görevleri için büyük önem taşıyor. Çarpışmalar Mars'ta her gün yeni kraterler oluşturuyor. Ancak tek sorun bu da değil. Daha geniş çarpışma alanları bazen kraterlerden 100 kat daha büyük çaplara sahip olabiliyor. Bu da potansiyel bir koloninin ya da yapının risk altında olabileceği anlamına geliyor.

Düzenli meteor çarpmalarının ötesinde de Mars, günümüzde yaşanabilir bir gezegen değil. Gezegen, Dünya'daki en kuru çölden 1000 kat daha kuru. NASA'ya göre Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan iki buçuk kat daha çok radyasyon düzeyine sahip ve zaman zaman gezegenimizi de vuran Güneş Fırtınaları'na karşı çok az koruma sunuyor.

Ancak Mars'ın hep günümüzdeki gibi olmadığını biliyoruz. Gezegende bir zamanlar koruyucu bir atmosfer olduğu, dev nehirlere ve geniş göllere ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.